English
YAZARLAR / Tahsin Yüksel ARMAĞAN /
ÜLKEMİZDE ELEKTRİK ENERJİSİNİN GELİŞİMİ

Özel Sektör Yatırım Uygulamalarındaki Sorunlar ve Çözülebilenler

(Nereden geldik, nereye gidiyoruz?)

  1. Bölüm, gelişmeler:

Bu günlerde üzerinde en çok konuştuğumuz konular elektrik enerjisi ile ilgili. Çünkü ülkemizin gelişmesi, ekonomimizin büyümesi refah seviyemizin artması bir yerde elektrik enerjisi tüketimimiz ile doğru orantılı değil mi?  Enerji tüketimi düştüğünde  derhal endişeler başlar. İhracat mı azaldı? Sanayi sektöründe üretim mi düştü? Yatırımlar duracak mı? İşsizlik artar mı? Bu günlerde yaşadığımız COVİD olayı da bunu doğrulamıyor mu? Ancak bu oluşum tersine bir gelişme. Normal olarak batıda ihracat yaptığımız ülkelerde veya global olarak meydana gelen ekonomik krizler bu ülke insanını tasarrufa yönlendirince, o insanların alımı dolayısı ile de bizim satışımız/ üretimimiz azalır. Buna bağlı olarak enerji tüketimimiz/üretimimiz düşer. Oysa günün şartlarına bağlı olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkileyen COVİD salgını satışlarımızı etkilediği gibi kendi içimize bağlı olarak üretimlerimizi de etkiledi. Elektrik enerjisi tüketimlerimiz dolayısı ile üretimlerimiz bölgelere ve bu bölgelerdeki sektörlere   göre %25- %50 civarında düşüş gösterdi. COVİD salgınından önce 100.000 MW’ a varan kurulu gücümüzde 40 – 50.000 MW tüketimimiz olur iken Mart 2020 ayından itibaren 22 – 27.000 MW arasında oldu. Bu durumda EPİAŞ’ da PTF  220 – 250 MWh/TL civarında seyrederken, tüketime bağlı üretim yapan yenilenebilir enerjilere ödenen (YEKDEM) bedellerin tüketicilere yansıması 270 TL/MWh lara kadar yükseldi ve bilhassa “Son Kaynak Tedariği” nden enerji alan başta sanayi tesisleri olmak üzere yüksek tüketimi olanların bütçe dengeleri bozuldu. Ümit ediyoruz haziran ayından itibaren alınacak tedbirler ve ithalatçı ülkeler ile yapılacak görüşmeler ile sanayi üretim ve ihracatımız artacak dolayısı ile elektrik enerjisi tüketim/üretimimiz yükselir   bozulan dengeler yerine oturur. 2020 yılı sonunda yenilenebilir enerji teşvikli alım bedelleri yeniden kurgulanacağından, artan YEKDEM bedellerine karşı düşüncelerin karar alıcılar nezdinde olumlu yönde gelişmesi gerekmektedir.

Günlük olaylara kısaca göz geçirdikten sonra buralara nasıl geldik. Gelin hep beraber buna bir göz atalım.

Ülkemizde kaynaklar ilk elektrik santralinin 1902 yılında bir hidroelektrik santral olarak kurulduğunu belirtmektedirler. Bu santralin gücü bazı kaynaklara göre 2 kW bazı kaynaklara göre ise 5 kW tır. Daha sonra 1905 yılında Selanik gelmektedir. Akabinde 1908 Beyrut ve 1914 yılında İstanbul (Silahtarağa 15 MW) ve 1932 de Adapazarı ilk elektriğe kavuşan şehirlerimiz. 1935’ de Karaman’ da akan (kanal) su ile çalışan Ağalar değirmenine kurulan 35 kW hidroelektrik santralin devamında yine aynı yılda Ermenek, Konya Ereğli’ si de elektrik enerjisine kavuşmuştur.

Tarihçiler, İstanbul Pera’da (Beyoğlu’nda) Amerikan Safareti inşa edildiğinde elektrik enerjisini (?) yanında daha önce inşa edilen Pera Palas Oteli’nden aldığını belirtirler. Pera Palas’ın açılış  tarihi 1895 yılıdır.  

Bunları 1932 yılında yayınladığı “L’Industrie Electrique Et Les Ressources Motrices de La Turquie” kitabı ile ülkemizin ilk enerji kaynakları ve yatırım olanaklarını araştıran benim de çok yakından tanıdığım ve anlattıklarını bizzat dinlediğim Elk. Y. Müh. Hasan Halet IŞIKPINAR (Sc.M. Professeur Robert College) hocamızdan öğreniyoruz. Bu konuda ayrıca bilgilerinden istifade ettiğim ve Hasan Halet Hocamızı da yakından tanıyan Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR hocamıza da teşekkür ederim.

(Hasan Halet IŞIKPINAR için “www.etmd.org.tr https://etmd.org.tr/elektrik-yuksek-muhendisi-hasan-halet-isikpinar/ linkinden yazımı ve www.ultanirplatformu.com da Sn. Prof. Dr. Mustafa Özcan Ültanır hocamızın yazılarını bulabilirsiniz.)

Sn. Mustafa Ö. Ültanır hocamızın da ısrarla belirttiği gibi bu santraller müze olmalıdır. Ancak maalesef yıkılıyor.

2 x 160 kVA İnegöl – Cerrah Hidroelektrik Santrali Kuruluşu – 1952

Ülkemizde elektrik enerjisinin gelişimini incelerken galiba tarihe girdik. Kısaca bu gelişime göz atalım. TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) istatistiklerine göre:

1923 yılında kişi başı elektrik enerjisi tüketimimiz 3,3 kWh/kişi bu değer, 1950 yılında %887 artışla 32,6 kWh/ kişiye, 1960’ da %167 artışla 87 kWh/kişiye, 1965’ de %56 artışla 136 kWh/kişiye ,1970 de %138 artışla 207 kWh/kişiye, 1980’ de %120 artışla 456 kWh/kişiye, 1990 da %82 artışla 829 kWh/ kişiye, 2000 de %75 artışla 1.449 kWh/kişiye, 2010 da %61 artışla 2.334 kWh/kişiye ,2018 de %35 artışla 3.149 kWh/kişiye ulaşmıştır.

Bu veriler incelendiğinde 2023 yılında %10 artışla 3.465 kWh/ kişi olması planlanabilir. Bu durumda 2023 yılındaki tüketim 302 Milyar kWh, puant gücü 50.000 MW olabilecektir.

Bu kişisel tüketimlere bağlı olarak kurulu güç, reel tüketim ve atış yüzdelerini incelersek;

1923 yılında kurulu güç 32,6 MW, puant gücü (?) ..MW, kurulu güç 1950 yılında %1148 artışla 407,8 MW kurulu güce, 1960 yılında %212 artışla 1.272,4 MW kurulu güce, 1965 yılında %17 artışla 1.490,5 MW kurulu güce, 1970 yılında %50 artışla 2.234,9  MW kurulu güce ve 1.508,3 MW puant gücüne, 1980 yılında %129 artışla 5.118,7 kurulu güce ve %166 artışla  4.023 MW puant gücüne, 1990 yılında %219 artışla 16.317,6 MW kurulu güce ve %125  artışla 9.056 MW puant gücüne, 2000 yılında %67 artışla 27.264,1 MW kurulu güce ve %114 artışla  19.405 MW puant gücüne, 2010 yılında %82 artışla 49.524,1 MW kurulu güce ve %71  artışla 33.191 MW puant gücüne, 2018 yılında %79 artışla 88.550,8 MW kurulu güce ve %39 artışla  45.996,3 MW puant gücüne ulaşmıştır.

Bu değerlerin uygulanmış örneği olarak önceleri bünyesinde küçük sanayi siteleri olan sonra ki yıllarda küçük sanayi sitelerine ilave olarak iki organize sanayi bölgesi kurulan İnegöl ilçesini örnek alalım. Bu ilçe dizel elektrojen guruplarından enerji üretmekte iken 1965 yılında enterkonnekte sistemine bağlanmış ve tüketim gücü 1.000 kW olmuştur. Yukarıdaki zamanlama ile mukayese etmek için öncelikle organize sanayi bölgelerinin kurulmasından önceki 1980 yılını incelediğimiz de ilçe puant gücü 4.000 kW, artış 4 misli yani %400 dür. Aynı zaman aralığında, Ülke genelinde ise 1965 yılında 1.000 MW olan puant , 1980  yılında 4.023  MW , artış 4 misli %400   olmuştur. Bu değerler il veya ilçe bazındaki tüketim artışlarının ülke genelindeki artışlara paralel olduğunu göstermektedir.  Ancak 11 yıl devam eden 1974 ambargosundan sonra 1983 yıllarından itibaren başlatılan ihracat hamleleri ambargonun sona erdiği 1985 yılını takip eden yıllarda   daha fazla artış göstermiş buna bağlı olarak sanayi yatırımları da arttığından birçok il ve ilçelerde tüketim artışları ülke geneli artışın çok üzerine çıkmıştır. Örneğin yukarıdaki örneği 2018 yılına uyguladığımızda bu ilçe TM’ indeki puant 200 MW olmuştur. 1965 yılına göre artış 200 misli yani %20.000 dir. Ülke genelinde ise 1965 yılında 1.000 MW olan puant, 2018 yılında 46.000 MW, artış 46 misli yani %4.600   dür. Tabii ki bunu genele uygulayamayız. Birçok il ve ilçede bu artışlar meydana gelmiştir.

Bu durum yani enerji tüketim artışına bağlı olarak yeterli olmayan üretim ve iletim yatırımlarının kısa zamanda yapılmasını gerektirmiştir. Ancak bashsettiğimiz ambargo dan sonra bütçe dengesi iyi olmayan kamunun bu yatırımları yapabilmesinin, mümkün olamayacağı görülmüştür. Bu engeli aşabilmek için 1982 yılında öncelikle İletim Sistemi için 43 adet 154/33 kV ve 380/154/33 kV TM nin anahtar tesli kredili ihalesi yapılmıştır. Fakat ambargo devam ettiğinden bu ihaleye katılan 20 ülkeden ancak iki ülkenin (Romanya ve Yugoslavya) kredili teklif verdikleri diğerlerinin ise kredi tekliflerinin olmadığı görülmüştür. Bir yıl devam eden görüşmelerden sonra 1983 yılında Yugoslavya kredisi teklif eden ve fiyatları ucuz olan firmalara ihale verilmiştir. (Not: Çok özel ve enteresan gelişmeleri olan bu ihalenin hazırlanışı, gelişimi ve uygulamasında bizzat bulunduğum için ayrı bir yazı veya konuşma da açıklama yapmayı planlıyorum.)

 Bunun yanında yine kamunun bütçe dengesizliği sebebi ile gerçekleştiremediği üretim yatırımlarının realize edilebilmesi için özel sektör üretim yatırımlarının önünü açan 3096 sayılı yasa 1984 yılında yürürlüğe konulmuştur. Bu yasada;

“Elektrikle ilgili hizmet vermek üzere kurulmuş olan sermaye şirketlerine; Cumhurbaşkanı, önceden yönetmelikle belli edilmiş görev bölgelerinde, elektrik üretim, iletim ve dağıtım tesisleri kurulması ve işletilmesi ile ticaretinin, yaptırılmasına karar verebilir.”

Denilmektedir. Ayrıca;

“Görevli şirketlerce, görev bölgelerindeki mevcut elektrik enerjisi potansiyelinin kullanılabilir hale getirilmesi ve bölge elektrik ihtiyacının bölge içinden karşılanması esastır.

Ancak bölge içerisindeki enerji üretimi yetersiz kaldığı hallerde veya enerji ekonomisi temin etmek maksadı ile Türkiye Elektrik Kurumu ile görevli şirketler veya birden çok görevli şirket arasında enerji alışverişi yapılabilir.”

Hususu da bilhassa vurgulanmıştır. Bu da yapılacak yatırımların “Bölgesel” olarak gerçekleştirmesini önermektedir. Aslında bu günlerde üzerinde çok fazla tartıştığımız dağıtık enerji (decentralized energy veya mikro grid) sistemlerinin uygulanmasına zemin hazırlamaktadır.

Kanunun 1984 yılında çıkarılmasına rağmen özel sektörün enerji üretimi yatırımları konusundaki tereddütleri sebebi ilk yatırımlar ancak 1992 yılında Kojenerasyon – Otoprodüktör olarak başlamıştır.  Yukarıda belirttiğim yıllara sâri kurulu güç ve tüketim puant değerlerini incelediğimizde 3096 sayılı yasanın uygulanmaya başladığı 1990 yıllarından itibaren ani artışlar olmuş ancak 2010 yılından itibaren belli oranlarda artışlar devam etmiştir. Bu gösterge özel sektörün enerji üretimin yatırımına ve bilhassa yüksek verimli kojenerasyon sistemli enerji üretim yatırımlarına değer verdiğini göstermektedir. 

Birinci bölümü burada noktalayalım. Gelecek sayımızdaki ikinci bölümde bu kanunun nasıl, ne zaman, hangi problemler ile uygulandığını başarılı olup olmadığını, karşılaşılan zorlukların nasıl çözümlendiğini, bu çözümlerde   Kojenerasyon Derneğimizin rolünü, hala devam eden sorunların nasıl çözülebileceğini sizlerin de katkıları ile hatırlayalım ve gündeme getirelim. Lütfen düşüncelerinizi karşı görüşlerinizi belirtin. Bir düşünür der ki “ Karşı görüşün olmadığı yer kimsenin olmadığı yerdir.”

BİLGİ BANKASI

Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından "Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası" yayımlanmıştır....

TEİAŞ Elektrik Üretim İstatistikleri 2021

TEİAŞ Elektrik Üretim İstatistikleri 2021...

Avrasya Kojenerasyon Konferansı Sunumları- 7 Nisan 2021

7 Nisan tarihinde gerçekleşen Avrasya Kojenerasyon Konferansı sunumlarına ulaşmak için kişinin üstüne tıklayabilirsiniz. ...

Enerji Üretiminde Kazan Teknolojisi ve Yerli Kazan İmalatı Webinarı

Enerji Üretiminde Kazan Teknolojisi ve Yerli Kazan İmalatı Webinarı 24 Aralık 2020 tarihinde gerçekleşti....

Türkiye’nin Enerji Verimliliği Potansiyeli ve Kojenerasyonun Katkıları Webinarı

KojenTürk tarafından düzenlenen "Türkiye’nin Enerji Verimliliği Potansiyeli ve Kojenerasyonun Katkıları" webinarı, 24 Kasım Salı günü Zoom platformu ü...
E-Mail listemize abone olun.
Medya Partneri
Paydaş