English
TÜRKÇE / ARŞİV /
TÜRKİYE KOJENERASYON VE TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ DERNEĞİ

1998 yılında kurulan Türkiye Kojenerasyon Derneği'nin amacı,  dünyanın en gelişmiş birleşik ısı ve güç üretim teknolojisi olan ve ülke ekonomisine büyük yakıt tasarrufu ve sera gazı emisyonlarının azalmasını sağlayan KOJENERASYON (Birleşik Isı/Güç) teknolojisinin ülkemiz çapında tanıtılmasını ve yaygınlaştırılmasını sağlamaktır. Bu amaçla sempozyumlar, toplantılar ve konferanslar düzenlemektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, TÜSİAD, TÜBİTAK, İTÜ gibi çeşitli kamu ve sivil toplum kuruluşları ve Ulusal Üyesi olduğu Avrupa Kojenerasyon Birliği (Cogen Europe) ile birlikte çalışmalar yapmaktadır.
 
Bu teknoloji, dünyada yaklaşık 100 yıldan beri uygulandığı halde, ülkemizde, 85/9799 sayılı Kararname’ye göre kurulan Otoprodüktör Tesisleriyle başlamıştır. Birleşik elektrik ve ısı üretim sistemlerinin en büyük özelliği, Tesisin, ısı ve elektrik tüketim merkezlerine yakın kurulması dolayısıyla, enerji nakil hatlarına ihtiyaç göstermediği için hat kayıplarını ortadan kaldırmasıdır. Türkiye’de kayıp/kaçak oranının %20,0 gibi çok yüksek seviyelerde olması, bu oranı sıfıra indiren Kojenerasyon Teknolojilerinin önemini daha da arttırmaktadır.
 
Derneğimiz, bildiğiniz üzere, Türkiye'de Kojenerasyon sektörünün gelişimini izlemek ve ülkemizde Kojenerasyon sektörüne yönelik istatiksel verileri düzenlemek suretiyle, Kojenerasyon uygulamalarına ilişkin teknik ve yasal sorunları tespit ederek ve çeşitli konularda Kojenerasyon Tesisi işletmecilerinin görüşlerini alarak, bunlara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu nezdinde çözüm bulmaya çalışmaktadır. Bütün bu çalışmalar çerçevesinde, Derneğimiz tarafından bir "Kojenerasyon Yasa Taslağı" hazırlanmış, taslak 2004 yılı başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na sunulmuştur. Hazırladığımız “Yüksek Verimli Kojenerasyon Yasası Taslağı”nın esasını, yüksek verime yüksek prim oluşturmakta, primin ise T.C. Hazinesi tarafından kamulaşması öngörülmektedir. Şu anda, TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan “Yenilenebilir Enerji Teşvik Yasası”nda sırf Hazine’ye ilave yük getireceği için karşılaşılan askıya alma durumu, aynen “Yüksek Verimli Kojenerasyon Yasası”nda da yaşanmıştır. Buna rağmen, T.C. Hazinesi’ne fazla yük olmadan birtakım fonlardan yararlanılmıştır. Bu tasarının, TBMM’den geçirilme yolları araştırılmaktadır.
 
AB Üyelik Müzakerelerinin başlamış olduğunu dikkate alarak, özellikle enerji verimliliğinin arttırılması ve çevre dostu enerji üretim teknolojileri kullanımının yaygınlaştırılması konularının müzakerelerde gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde Kojenerasyon sektörünün hak ettiği yeri alması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Kojenerasyon Stratejisi'ne yön verebilecek çalışmaları yapabilmesi için Derneğimizin sektöre ilişkin verileri en doğru ve güvenilir bir biçimde hazırlaması gerekmektedir. Bu şekilde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması aşamasında piyasa aktörlerinin karşılaşacağı zorluklar minimuma indirgenecektir.
 
Kojenerasyon Sistemlerinin ülkemize kazandırdığı sadece enerji kaynağı tasarrufu ve ucuz maliyet değildir. Enerjinin tüketildiği bölgede üretilmesiyle, enerji arzı güvenliğinin arttırılması, iletim ve dağıtım sistemlerinde kapasite arttırma ve yenileme yatırımlarının asgariye indirilmesi, ülkemizde % 23 gibi çok yüksek bir oranda olan, kaçak ve kayıpları ortadan kaldırması imkanlarını da sunmaktadır.
Derneğimizin bugünlerde üzerinde en çok çalıştığı konu, Kyoto yaptırımlarına karşı Kojenerasyon teknolojisinin CO2 azaltması yoluyla, sahibine kazandırdığı avantajların incelenmesi, araştırılması, yeşil enerji sertifikalarına dönüştürülmesi ve paraya çevrilmesidir. Yakın zamana kadar Kyoto’ya imza koymaktan çekindiğimiz için ve AB’ye giremediğimiz için değerlendiremediğimiz temiz enerji üretim ayrıcalığını artık çok iyi değerlendirme zamanı gelmiştir. Kyoto ile ilgili kanunun TBMM’den geçtikten sonra, Kojenerasyon Tesisleri için de, aynen Yenilenebilir Enerji Kaynaklarında olduğu gibi ( rüzgar, akarsu, jeotermal, biogaz, biokütle vb.) YEK Sertifikası yolu açılmıştır. Derneğimiz, Kojenerasyon Tesisleri sahiplerine de, Avrupa’da olduğu gibi elektrik ve ısı üretimleri için YEK Sertifikası verilmesi yolunu almak yolunda büyük uğraş vermektedir.
 
Bu konudaki çalışmalarımıza sizlerin de ilgi ve desteği sayesinde Derneğimizi ülkemizdeki enerji sektöründe en iyi yerlere getirebilmek için tüm gayretimizle çalışmalarımıza devam edeceğiz.
 
Yenilenebilir Enerji Kaynaklı projelerin gelişmesi, Avrupa’da Hibrid Sistemlerini de beraberinde getirmişti. Rüzgarın esmediği veya suyun akmadığı günlerde ve saatlerde, hibrid sisteminin bir parçası olan gaz motoru veya türbini, bazen basit çevrim, bazen de Kojenerasyon çevrimi olarak işletmeye girerek, elektrik üreticilerinin “Serbest Tüketiciler”le yaptığı enerji alış/satış anlaşmalarının sürdürülmesini sağlıyorlardı.
 
Yani doğal gazlı Kojenerasyon Tesisleri büyük ölçüde yerini Yenilenebilir Enerji Kaynaklı Tesislere bırakıyor ancak bir ölçüde de yenilenebilir enerji kaynaklı tesislerle birlikte yaşamını sürdürmeye çalışıyordu.
 
Dünya’da ve Türkiye’de ortaya çıkan bu durum, Derneğimizin misyonunun genişletilerek, temiz enerji teknolojilerini de kapsamına alma gereğini hatırlattı. Nasıl olsa, doğal gazlı Kojenerasyon Tesisleri de, yakıtının hidrokarbon karakterli olması ve çok az miktarda (225 gr/kwh) CO2 üretmesi dolayısıyla temiz enerji üretim teknolojisi olarak tanınmaktaydı. Öyle olduğu için de 1997’de Kyoto sözleşmesine imza koyan Avrupa ülkeleri CO2 salınımlarında, 1990’ın altına düşme taahhüdünde bulunurken, büyük ölçüde Kojenerasyon Tesislerine güvenmişlerdi. Bütün bu gelişmeleri çok yakinen izleyen ve değerlendiren Derneğimiz Yönetim Kurulu, tüzüğünde yer alan misyonlarının sınırlarını, temiz enerji teknolojilerini de içine alacak şekilde genişletme kararı almıştır. Yani, bundan böyle Türkiye Kojenerasyon Derneği, sadece Kojenerasyon Tesislerini savunmakla kalmayacak, ister yalnız başına, isterse Kojenerasyon Tesisi ile birlikte kurulacak tüm enerjili üretim sistemlerinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi misyonlarını da üstlenecektir.
 
1998 yılından beri çalışmalarını sadece Kojenarasyon Teknolojilerinin tanıtılması ve Türkiye çapında geliştirilmesine adamış Türkiye Kojenarasyon Derneği, çağımızın gereklerine uyarak çalışma alanını, yenilenebilir enerji Teknolojilerini de içine alacak şekilde genişletmiş ve yaptığı tüzük değişikliği ile Şubat/ 2010’dan itibaren, Derneğimizin yeni ismi ”Türkiye Kojenarasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği” kısa adı TÜRKOTED olmustur. Bundan sonra Derneğimiz, bütün organlarıyla, sadece Kojenarasyon Teknolojileri ile sınırlı kalmayıp, tüm Yenilenebilir Enerji Teknolojileri ve bunların ülkemizdeki uygulamalarının da, araştırıcısı, geliştiricisi ve sorunların takipçisi olacaktır.
BİLGİ BANKASI

Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından "Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası" yayımlanmıştır....

TEİAŞ Elektrik Üretim İstatistikleri 2021

TEİAŞ Elektrik Üretim İstatistikleri 2021...

Avrasya Kojenerasyon Konferansı Sunumları- 7 Nisan 2021

7 Nisan tarihinde gerçekleşen Avrasya Kojenerasyon Konferansı sunumlarına ulaşmak için kişinin üstüne tıklayabilirsiniz. ...

Enerji Üretiminde Kazan Teknolojisi ve Yerli Kazan İmalatı Webinarı

Enerji Üretiminde Kazan Teknolojisi ve Yerli Kazan İmalatı Webinarı 24 Aralık 2020 tarihinde gerçekleşti....

Türkiye’nin Enerji Verimliliği Potansiyeli ve Kojenerasyonun Katkıları Webinarı

KojenTürk tarafından düzenlenen "Türkiye’nin Enerji Verimliliği Potansiyeli ve Kojenerasyonun Katkıları" webinarı, 24 Kasım Salı günü Zoom platformu ü...
E-Mail listemize abone olun.
Medya Partneri
Paydaş